Çarşamba, Ağustos 18, 2010

1808

yağmur altında sigara yakmaya çalışmak gibi bu. bütün gücünle çabalarsın, başarırsın da zaman zaman. ama yetmez, söner tekrar; başa dönersin.

sıfır noktasında çok geç olmadan yağmuru dindirmen gerekir. ya da ıslak tütünü ve kağıdı yakmak için çabalamaya devam etmen.
kısacası sonunda, kendini yağmura bırakmak gibi harikulade bir seçeneğin olur.

bir çocuğun eğlenceli şeyler düşünebildiğine tanık oluyordum eskiden. şimdikilerden daha eğlenceli şeyler. ne var ki, bütün çocuklar, düşünceleri ve soruları er ya da geç ölüyorlardı; benimki de öldü.

kayıplarım bu kadar değil. neye sahip olduysam kaybettiğimi düşünürsek, bu aşırı bir çokluk ifade etmese bile, bir çokluk ifade eder.

şimdilerde ise bir dünyaya sahibim; bir yatak, iki yastık, soğuk kış günleri için de bir battaniye. aslında buralarda kış pek soğuk olmuyor ama, rahatsız ettiğinde bir sigara yakıyorum.

sahilde nefesini duymak için beklemem veya açtığım her telefonda sesini duyacakmış gibi hissetmem bir sorun mu bilmiyorum. bir sorunsa da üşümekten daha büyük sanırım.

2 yorum:

  1. Önemli olan; yağan yağmura aldırmadan, pes etmeden, sigarayı yakabilmektir. Hayat, karşımıza her zaman hafif rüzgarlar, güneşli havalar çıkaramaz ki. En zoru en güzelidir. Güzel olan her şey zordur.

    YanıtlaSil
  2. bu sigarayı yakmak hala nefes alıp verebilen biri için pek mümkün değil. ama tabii başka sigaralar için uğraşabiliriz böyle.

    YanıtlaSil